• info@aybukeozdag.com.tr
  • 0544 424 8467
News Photo

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/12442 E., 2021/3623 K.

Abone ve fiili kullanıcı elektrik kullanım bedelinden müteselsilen sorumludur ancak abonelik, önceki abonenin borcunun ödenmesine bağlı kılınamaz.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi

2020/12442 E., 2021/3623 K.

Davacı; dava dışı ...'dan kiraladığı işyerine elektrik aboneliği için başvuru yaptığını, ... İl Müdürlüğünün aboneliğin muvazaalı olduğu ve borcu bulunduğu gerekçesiyle talebini uygun görmediğini, aboneliğin daha önceki dönemlere ilişkin borcu bulunduğunu, önceki kullanıcı ...'ın borcu ödemeyerek adresten taşındığını, kural olarak abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise tüketim bedelinden o kişinin, eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abonenin sorumlu olduğunu, davalı şirketin işyerinin eski abonesinin eski borcunu bahane ederek kendisi ile yeni bir abonelik işlemi tesis etmemesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek aboneliğin tesisine karar verilmesini istemiştir.


Davalı ... vekili; elektrik abonelik sözleşmesinin yapılması ve fatura bedellerinin tahsilatının ... Elektrik Perakende Satış A.Ş. ile yapılmakta olduğunu belirterek davanın müvekkil açısından husumet yokluğu nedeniyle reddini dilemiştir.


Davalı ... vekili; davacının dilekçesinde belirttiği 1187474 numaralı abonenin davacı adına kayıtlı olmadığını, dava dışı ...'a ait olduğunu, abonelerin hizmet alımı ve sözleşme gereği kullandığı elektrik enerjisi bedelini ödemekle yükümlü olduklarını, abonelik kapatılmadan başka bir abonelik verilmesinin mümkün olmadığını, davacının işlemlerinin muvazaalı olduğunu, özellikle ticari faaliyette bulunan abonelerin elektrik satışından kaynaklanan borçları ödemeyip sözleşme hürriyeti hükümlerinden yararlanmak ve borcun tahsilini ve elektrik kesintisinin önlenmesi için muvazaalı ilişkiler kurduklarını, bu tür bir ilişkinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve müvekkilini zararlandırma amacı taşıdığını belirtilerek davanın reddini dilemiştir.

 

Davacı; yeni abonelik tesisi isteminin reddine ve 3. kişi olan önceki abonenin borçlarından sorumlu tutulmasına dair kararın hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş, davalı ise; gerek davacının abonelik tesisi isteminin reddine dair yazısında, gerekse de mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde davacının işlemlerinin borçtan kurtulmak amacı ile muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür.


Muvazaa, mülga 818 sayılı BK’nun 18. maddesinde ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı yasanın 19. maddesinde düzenlenmiş olup, yasa metninde “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerinin esas alınacağı” belirtilmiştir. Buna göre; muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilecektirler.


Yukarıda yazılı yasal hüküm uyarınca; davalı, dava konusu abonelik üzerinden yararlandırılan elektrik hizmet bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle alacağının bulunduğunu ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem ( kira akti) yapıldığını, kendisinin zararlandırılmak istendiğini savunabilecektir.


Somut olayda; davacının abonelik tesisi istenilen yer için 30/05/2016 tarihli kira sözleşmesini imzaladığı ve vergi dairesi cevabı yazısında abonelik tesisi istenilen yerde 31/05/2016 tarihi itibariyle kuru temizleme hizmetleri hakkında ticari faaliyette bulunduğunun bildirildiği; 05/06/2017 tarihli kolluk araştırma yazısına göre de dava konusu ... Kuru Temizleme ünvanlı işyerini 6 yıldır ... isimli şahsın işlettiği, vergi levhasının eşi olan ... adına olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından dosyaya sunulan cari hesap borç dökümüne göre ise tesisatın 07/11/2014 tarihli tahakkuktan kaynaklı toplam 15.259,95 TL borcu bulunmaktadır.


Dairemiz ve Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen ilkeler gereği, abone ve fiili kullanıcı elektrik kullanım bedelinden müteselsilen sorumludurlar, yine kural olarak sonraki abonelik, önceki abonenin borcunun ödenmesine bağlı kılınamaz ise de; dosyadaki bilgi, belge ve kayıtlar davacı ile abone ya da fiili kullanıcı arasındaki bağı ortaya koyacak yeterlilikte değildir.


Bu nedenlerle mahkemece yukarıda belirlenen deliller değerlendirilmek ve özellikle borç tahakkuk dönemi, bu dönemde fiili kullanıcı ve bu kişi ile davacı arasındaki bağ açısından yeniden araştırma yapılarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

Özdağ Hukuk & Danışmanlık Bürosu uzman avukatları ile İzmir Tüketici Avukatı alanlarında ve diğer özel durumlara ilişkin alanlarda müvekkillerine etkin hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktadır. Yukarıda kısaca belirttiğimiz açıklamalardan sonra bize ulaşmak isterseniz Whatsapp için Tıklayın veya müvekkil hattımız olan 0544 424 84 67 numaralı telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.

Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan tüm eserler (yazı, resim, görüntü, vb.) Avukat Aybüke Özdağ'a ait olup 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Bu hakları ihlal eden kişiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olur. Avukat Aybüke Özdağ, ilgili yasal işlem başlatma hakkına sahiptir.

Bu Makaleyi Paylaş

Yorum

Hukuki konuda danışmanlığa ihtiyacınız mı var? (H.içi 09:00 - 18:00)