Borcun bir kısmı ödenmiş olmasına rağmen tamamı ödenmemiş gibi icra takibi gerçekleştirilmesi halinde alacaklının kötüniyetli olduğu kabul edilir ve alacaklı kötüniyet tazminatına hükmedilir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi
2019/2681 E., 2020/370 K.
Davacı vekili, müvekkili idare hakkında ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/7207 sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borcun sebebi olarak da, ... 25. Noterliği'nin 03.08.2006 gün ve 24132 yevmiye sayılı temliknamesinin gösterildiğini, oysaki, temlike konu alacağın bulunmadığını, ...-...-... devlet yolundaki ... Köprüsünün Yapım İşi'nin 31.08.2005 tarihinde dava dışı ... İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti.'ye ihale edilip, işe başlanıldığını, yüklenicinin 03.08.2006 tarihli dilekçesi ile hakedişlerini temlik etmek istediğini, idarenin iç genelgesine göre, 14.09.2006 tarihinde "olur" verildiğini, ancak olur işlemine dayanak olan yapım sözleşmesinin feshedildiğini, esasında 2006 yılında söz konusu işe 500.000,00 TL ödenek ayrıldığını, yüklenicinin ise, 02.10.2006 tarihine kadar 295.820,57 TL tutarında iş yaptığını, çalışmaların hızlandırılması için muhtelif tarihlerde yazılarla üç kez uyarıldığını, son kez yapılan ihtarnameye rağmen hiçbir faaliyette bulunmadığını ileri sürerek, davalıya takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitiyle % 40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise; temliknamenin Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü'ne 04.08.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, 14.08.2006 tarihinde Bölge Müdürlüğü'nün uygun bulup kabul ettiğini, temlik sözleşmesinin onaylanmasıyla müvekkili şirketince dava dışı ... Şirketi'ne malzeme verilmesine başlandığını, ancak ödeme yapılmayınca bu kez icra takibi başlatıldığını, temlik sözleşmesinin varlığına rağmen temlik edene yapılan ödemenin borçluyu sorumluluktan kurtaramayacağını, temliknamenin yok sayılarak yapılan ödemenin hukuka uygun olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İcra takibi tarihi esnadında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/5. maddesinde yer alan hüküm şöyledir: “takibinin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, borçlunun talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararının da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz".
Davalı tarafından yapılan icra takibinden önce temlikname uyarınca davacı tarafından davalıya 59.005,12 TL ödeme yapıldığı, buna rağmen bu miktar icra takibinde düşülmeksizin takibe geçilmesinde davalı kötüniyetli olup mahkemece 59.005,12 TL üzerinden davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu talep hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, davacının temyiz itirazlarının 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının 1. bendinin ''fazlaya ilişkin kısım yönüyle talebin reddine'' cümlesinden sonra "davalının kötüniyetli talepte bulunduğu 59.005,12 TL'nin %20'si olan 11.801,02 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," cümlesinin eklenmesine oybirliğiyle karar verildi.
Özdağ Hukuk & Danışmanlık Bürosu uzman avukatları olarak listelenen alanlarda ve İzmir İcra ve İflas Avukatı alanlarında ve diğer özel durumlara ilişkin alanlarda müvekkillerine etkin hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktadır. Yukarıda kısaca belirttiğimiz açıklamalardan sonra bize ulaşmak isterseniz Whatsapp için Tıklayın veya müvekkil hattımız olan 0544 424 84 67 numaralı telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.
Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan tüm eserler (yazı, resim, görüntü, vb.) Avukat Aybüke Özdağ'a ait olup 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Bu hakları ihlal eden kişiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olur. Avukat Aybüke Özdağ, ilgili yasal işlem başlatma hakkına sahiptir.
Bu Makaleyi Paylaş